Şanlıurfa’nın tarihi Balıklıgöl Yerleşkesi’nde küçük bir atölyede yıllardır el emeğiyle çalışan Mehmet Emin Güngör (83) ve eşi Zeliha Güngör (75), 50 yılı aşkın süredir birlikte kazazlık yaparak hayatlarını idame ettiriyor.

Kazazlık, ham ipeğin ipliğe dönüştürülmesiyle başlayan zorlu bir süreç. Bu zanaatın son temsilcilerinden olan Güngör çifti, geçimlerini bu meslekten sağlarken aynı zamanda kültürel mirası da yaşatıyor.

Güngör, mesleğe henüz 7 yaşındayken ustasının yanında başladığını ve hayatının büyük bölümünü bu zanaata adadığını belirtti. 20 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Geleneksel El Sanatları Sanatçısı” unvanına layık görülen Güngör, özenle yaptığı her işi “kendi evladı gibi” gördüğünü söyledi.

Mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Güngör, gençlerin bu tür sanatlara ilgi göstermediğini dile getirdi. Buna rağmen el yetisi sürdüğü sürece çalışmaya devam edeceğini söyleyen Güngör, en büyük destekçisinin eşi olduğunu ifade etti.

Zeliha Güngör, hem atölyede eşine yardım ettiğini hem de evin tüm işlerini üstlendiğini belirterek, “Turistler ürünlerimize ilgi gösteriyor. Dükkanda satış yapıyorum, eve geliyorum yemek yapıyorum, çamaşır-bulaşık derken hayat böyle akıp gidiyor” dedi.

Hayatları boyunca hem mesleklerini hem de birlikteliklerini korumayı başaran Güngör çifti, çalışkanlıkları ve uyumlarıyla çevrelerinde takdir topluyor. Güngör, “Gençler hazır iş peşinde. Ama el emeğinin değeri hiçbir şeyle ölçülmez” diyerek gelecek kuşaklara da mesaj verdi.