Karahantepe’de 30’dan Fazla Neolitik Kulübe Gün Yüzüne Çıkarıldı

Şanlıurfa’daki Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen kazılarda, Karahantepe’de Neolitik Çağ insanlarının günlük yaşam alanlarını yansıtan 30’dan fazla kulübe ortaya çıkarıldı.

Şanlıurfa’nın en önemli arkeolojik alanlarından biri olan Karahantepe, her geçen gün tarih öncesi döneme dair yeni sırları ortaya çıkarıyor. Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen kazılarda, Neolitik Çağ insanlarının günlük yaşam alanlarına ışık tutacak bulgulara ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığının “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında hız kazanan çalışmalarda, 30’un üzerinde kulübe gün yüzüne çıkarıldı. Bu yapılar, dönemin yerleşim düzenini anlamak açısından büyük önem taşıyor. Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, yapılan kazılarda yalnızca kamusal yapıların değil, günlük yaşamın sürdüğü konutların da açığa çıkarıldığını belirtti. Karul, “Karahantepe’de günlük yaşamın devam ettiği 30’un üzerinde kulübe açığa çıkardık. Bu yapılar, bitişik düzende, adeta bir arı peteği görünümünde. Farklı boyutlarda, 3 ile 6 metre çapında kulübeler var. İçlerinde dikili taşlar, ocaklar, taş tabanlar ve depolama alanları bulunuyor” dedi. Açığa çıkarılan kulübelerin tamamının zemine gömülü olarak inşa edildiğini belirten Karul, bu yapıların Neolitik insanların yaşam biçimlerini anlamak açısından benzersiz bir örnek sunduğunu söyledi. Kazı ekibi, yapıların terk edilmeden önce içlerinin toprakla doldurulduğunu, dikili taşların devrilerek bırakıldığını ve zamanla bu alanların dolgu haline geldiğini gözlemledi. Kazı ekibi, dikili taşların özgün konumlarını tespit ettikçe yerlerine yeniden yerleştiriyor. Parçalı durumda bulunan taşlar ise özenle restore edilerek ayağa kaldırılıyor. Bu sayede Neolitik dönemin özgün mimari yapısı ve düzeni yeniden gözler önüne seriliyor. Karahantepe kazılarında elde edilen bu bulgular, Neolitik Çağ insanlarının sosyal yaşamı, mimari anlayışı ve günlük aktiviteleri hakkında önemli ipuçları veriyor. Prof. Dr. Karul, “Bu alanlar sayesinde Neolitik dönemin sadece ritüel değil, gündelik yaşam boyutunu da anlamaya başlıyoruz” ifadelerini kullandı.